Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlıkağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı...
Yılbaşı sabahı küçük kızı, paketi getirip:
"- Bu senin babacığım" dediğinde çok üzüldü.
Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına. Bir gece evvel yaptığından utanarak, kutuyu açtı.
Fakat kutunun içi boştu.
Kızına gene çıkıştı:
"- Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?.."
Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı.
"- O kutu boş değil ki baba! İçini öpücüklerle doldurmuştum!.."
Babası o kadar çok üzüldü ki, koştu, kızına sarıldı. Beraberce ağladılar.
Adam o kutuyu ömrünün sonuna kadar sakladı.
Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerden birini çıkarırdı.
Aslında bütün insanlara böyle bir kutu mutlaka verilmiştir.
Zor zamanlarda bu kutuyu çıkarıp içine bakabilmeyi başarmak, mutluluğun anahtarlarından biri olsa gerek."
İnanın ki Hikayeleriniz süper adeta çaktırmadan birşeyler öretiyor anladığım şuki ben hikayelerden sabrı sevgiyi umudu bukadar güzel tarıf eden duymadım çok eyitici ve hoş vakit gecirmeyi sağlıyor dilerim herkez okur zira milletce insanlığımızı kaybetmek üzereyiz .
YanıtlaSil