Profesör
derse girer ve:
“Çocuklar,
size anlatacağım olayı dikkatlice dinlemenizi ve yorum yapmanızı istiyorum,”
der. Anlatmaya başlar:
“Hastamız ne konuşuyor ne de denileni anlıyor. Saatlerce
anlaşılmaz şeyler geveliyor... Zaman ve kişi kavramı yok. Yalnız, nasıl
oluyorsa, adı söylendiğinde tepki veriyor! Son altı aydır onun yanındayım. Ne
görünüşü için bir çaba sarf ediyor, ne de bakımı yapılırken yardımcı oluyor...
Onu, başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor... Dişleri bile yok! Yiyeceklerinin
püre hâline getirilmesi gerekiyor. Gömleği, salyalarından dolayı sürekli leke
içinde. Yürümüyor, uykusu düzensiz. Gece yarısı uyanıp, çığlıklarla herkesi
uyandırıyor. Ama çoğu zaman mutlu ve sevecen. Fakat bazen ortada bir sebep
yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar feryat figan bağırıyor.”
Profesör, sınıfa döner:
“Böyle birinin bakımını üstlenmek ister misiniz?” diye sorar.
Öğrenciler, hep bir ağızdan:
“Hayır” diye bağırır...
Profesör, bu işi büyük bir zevkle yaptığını, onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırır. Daha sonra profesör, hastanın fotoğrafını sınıfta dolaştırmaya başlar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır.
Profesör, bu işi büyük bir zevkle yaptığını, onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırır. Daha sonra profesör, hastanın fotoğrafını sınıfta dolaştırmaya başlar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder