AYŞE DUDUNUN ÇOCUKLARI (Sizden Gelen Hikayeler)



Kırsal bir kasabanın yakınların da çiftliği olan Hasan bey ve Ayşe Hatunun aşkları dillere destandı. İki eşin arasındaki bağ öyle kuvvetliydi ki birbirlerini incitmekten korkarlardı.
Bu çifttin tek mutsuzlukları çocuklarının olmamasıydı.Hasan bey kısırdı.
İkisi de bu eksikliği tamamlamak için birbirlerinden habersiz Allah'tan bir dilekleri vardı. Ama ikisi de birbirlerini incitmek istemedikleri için kendilerine açamıyorlardı.Aradan yıllar geçiyordu ki Hasan bey eşinin namaz kıldığı bir esnada gözlerindeki yaşları görür acaba ben eşimi mutsuz mu ediyorum diye içlenir ve yavaşça eşinin yanına oturur namazın bitmesini bekler. Ayşe hatun namazını bitirip selamını verdiği esnada eşinin yanında oturduğunu fark eder elleriyle yüzünü sıvazlayıp göz yaşlarını siler.
Hasan bey benim cennetim niye ağlar diye sorar. Ayşe hatunun yüreğindeki ateş öyle bir sarmıştır ki söyleyemem bey der.




Hasan bey ısrar edince Ayşe hatun çocuk bey çocuk der.
Hasan beyin başı öne düşer anladım hanım buna hakkın var anne olmak seninde hakkın istediğin zaman boşanırız.Ayşe hatun ne boşanması bey düşündümki madem bizim çocuğumuz olmuyor bari evlat edinelim hasretimizi giderelim bunun için Allahıma dua ediyorum seni üzmekten korktuğum içinde sana söylüyemedim ama içim yanıyor bey...

Hasan bey de göz yaşlarını tutamaz bende yıllardır bunun acısını çekiyorum ama sana söyleyemedim kendi ayıbını başkasının çocuğuylamı kapatacaksın dersin seni çok üzerim diye söyleyemedim
Ayşe hatun o nasil söz bey tövbe de Allahın gücüne gider demek sende benim gibi yanıyordun der.
Ertesi gün ikiside mutluluk içinde şehre inerler yurttaki çocuklara biraz alışveris yaparlar mutluluktan ayakları yere basmayan çift yurda gelirler yurt müdürü çocukların oyun odasına getirir çiftti şaşkın bakışlar arasında birer çocuk beyenirler. Müdür, yanlız bir sorun var onlar kardeş ayıramazsınız der. Hasan bey ikisinide evlatlık edinelimmi ne dersin hatun...

Ayşe hatunun başı öne düşer alalım bey de birde kızımız olsaydı
Hasan bey, ha iki ha üç kızımızıda sen seç diye sarılır eşine Ayse hanım çok mutlu olur
Üç çocukla çiftliye dönerler akşamada isimlerini koyarlar çocuklara erkeklerin büyüğune hasan küçuğüne hüseyin adını verir Hasan bey.

Hasan bey pekı kızımıza ne ad düşündün varmı aklında bir isim
Ayşe hatun, izin verirsen bey Ayşe dudu koymak istiyorum kızıma sarıldıkca annemin hasretini gideririm. Ertesi gün Hasan bey çocukların nüfuslarını halleder.Artık günler ayları aylar yılları kovalıyordu çocuklar büyümüş birer yetişkin olmuşlar dört elle işlerin sorumluluğunu ele almışlardı.
Bir akşam hasan bey eşini yanına çağırır malum biz elden ayaktan kesildik düşündümki çocukların üzerine düşen paylarını vereyim ne dersin .Ayşe hatun Allah gecinden versin beyde yinede sen bilirsin peki çocuklara söylüyecekmisin...

Hasan bey, hayır söyleyipte çocuklari kibirlendirmek istemiyorum vasiyetle halledeyim bir avukata danışır hallederim. Bir süre sonra Hasan bey amansız ölür Ayşe hatunda kısa bir süre eşınin acısına dayanamayıp gözlerini yumar.Hayat devam ediyordu hasanla hüseyin evlenmiş çoluk çocuğa kavuşmuştu kız kardeşlerininde yaşı gelmişti evlilik için gelen aileye gönül rızasiyla verirler kardeşleri çiftlikte ayrılır abileri öyle bir dalarlarki işlere kız kardeşlerini unuturlar abilerinin bu ilgisizliklerine yüreği dayanamaz ve ölür.

Bir yıl sonra tarlayi hazırlayip ekerler yine bol bereketli bir ürün olmuştuki hasat öncesi bir gece yarısı tarlada yangın çıkar bu yangın öyle boyle bir yangın değildi çünkü sadece tarlanın ortası yanmış kül olmustu her kes çok şaşırmıstı bir yil sonra yeniden ektiler ve yine sadece tarlanın ortasıyanıp kül olmustu

Hüseyin abisine bu ne iştir kimsenin malına göz dikmedik haramda yemedik anlamıyorum neden tarlanın ortasıda tamamı değil?

Hasanın yüreğine bir köz düşer yerinden kalkıp banasının vasiyetini getirir.
Vasiyette şöyle yazıyordu : '' Oğullarım, özellikle size yazıyorum bu vasiyeti, biz annenizle çok büyük bir aşk yaşadık çok mutlu olduk fakat benim bir eksikliğim annenizi çocuk sevgisinden çok uzun yıllar mahrum etti,Anneniz bendeki eksikliye rağmen beni terk etmedi sizler hayatımıza girdiğinizde hayatımız bam baska oldu. Malum hayatta bir yere kadar istedimki hayattayken haklarınizı pay edeyim tarlanın kuzeyi 200 dönümü hasana, güneyinden 200 dönüm hüseyine ortada kalan 100 dönümüde kardeşiniz ayşe duduya veriyorum. Araya çit koyar paylaşırsınız kardeşinizi ortaya koymamın sebebi eğerki işlere dalarda birinizin gözünden kaçarsa diyeriniz göz kulak olup kollarsınız diye düşündüm çünkü o bize Peygamber efendimizin emanetidir bende size emanet ediyorum. Eğerki kız kardeşiniz evlenir çiflikten ayrılırsa rahat etmesi için bir kese altın ayırdım kimseye muhtaç olmasın verirsiniz ve sakın kardeşinizi unutmayın Babanız Hasan''




Hasan, ben böyle olmasını istemedim çit yapıp kardeşlerimden ayrılmak istemedim o yuzden vasiyetin geri kalanıni okumadım. Fakat yanlış yaptım Ayşeye haksızlik yaptım koruyamadım hakkını yedim, Hüseyin, senin farklı düşüneceğini sanmıyorum keske sonuna kadar okusaydın dünya haline düştük kardeşimizi unuttuk bende de hata var. Bir anda dışarıdan sesler yükselir dışarıya çıkan kardeşler şaşa kalır kısa zaman da her yer kül olur tarlayı kapkara bir hal alır.

Bir süre sonra yıllardır ayırmadığı bütçeyi ikiye ayırıp masaya getirir bir düşüncesi vardı ve onu yerine getirmek zorunda olduğunu düşünüyordu. Hüseyin şaşkın bir tavırla hayırdır abi beni korkutuyorsun...

Hasan, ben bir hata yaptım duzeltmen gerek tarlayı çitlerle ayırıp her kesin payını ayıracam tarlada adam olmaz artık senin bütcenide vereceyim en azından senin hayatınıda mahfetmiyeyim
Hüseyin uzgün bir şekilde peki düşünceni bana söylemiyecekmisin...

Tarlayı ayırdıktan sonra kendime düşen paydan kız kardeşime 50 dönüm yer ayıracam kardeşime ait olan yere yuva yaptırayım istiyorum Eğerki Allah beni affeder de yeniden toprağa can verirse ayşeye ayırdığım 50 dönümü ekip bütceyi yuvaya ayırayım istiyorum kötu bir düşüncem yoktu sende beni affet kardeşim...




Hüseyin, bu keseyi alıp gidersem bir daha beni göremezsin ve seni asla affetmem
Hasan, peki ne yapayım akil ver bana...

Hüseyin, şimdi karar ver oncelikle çit olayını ortadan kaldır ve bütçeyi birleştir
Ikincisi benim payımdan da 50 dönüm alıp kardeşime ekliyeceksin ve kardeşime ait olan bölüme kuracağın yuvaya el ele verip beraber yapacağız Allahın izniyle...

Hasanla Hüseyin işe koyulurlar yuvayı tamamlamalari bir yılı bulur. Sonrada köy kasaba dolaşır yuvaya bir çok çocuk yerleştirirler.Aradan bir yıl geçer bir sabah, sabah namazı sonrası sayada kahvaltı yaparlarken güneşin doğuşuyla Hasan bir an hıckırıklara boğulur bir an yerinden kalkıp tarlaları gösterip benim gördüğümu sizde görüyormusunuz...

Her kes şaşkınlıklarını gizleyemiyordu
Çünkü bir yıl once yanip kül olan kapkara toprağa can gelmis hatta yaban otları bitmeya başlamışti
Her kes çok mutluydu çünkü ayşe dudu artık o topraklarda yaşıyordu
Hasan ile Hüseyin el ele verip çalışmaya koyuldular ve yine çok verimli bir hasad elde ettiler artık bütçede iki kişilik değil üç kişilik olarak tek kesede toplanıyordu
Çünkü üçüncü bütçenin de sahipleri vardı.
Ayşe Dudunun çocukları. Yazan: Şaban Dirin




Yaşam Tadında Hikayeler

Severek Beğenerek Okuduğunuz hikayelere Android uygulamımızı indirerek cep teleofnlarınızdan ve Tabletleriniz ile de Rahatlıkla Ulaşa Bileceksiniz,Yorum ve beğenilerinizi bekliyoruz...

0 yorum:

Yorum Gönder


YASAL UYARI: Sitemiz de yer alan materyalleri izinsiz kopyalamak ve kullanmak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. '