Alman İmparatoru Şarklen'in Osmanlı'daki elçisi tarafından "Dünyanın en güçlü ordusu" olarak tanimlanan
Osmanlı ordusu, Birinci Viyana Kuşatması'ndan önce Budapeste önüne gelmiş, şehri kuşatmıştı.
Etrafta dolaşan şüpheli birini yakalayan askerler onu doğruca Başvezir ibrahim Paşa'nın huzuruna çıkardılar.
İbrahim Paşa ile o adam arasında şöyle bir konuşma geçti:
"Sen kimsin?"
"Kral Ferdinand'ın subayıyım efendimiz!"
"Demek casusluk niyetiyle geldin. Peki, ne öğrenmek istersin?"
"Görevim, ordunuz hakkında bilgi toplamaktı!"
"Anlaşıldı. Simdi git, istediğin bilgileri topla!"
İbrahim Paşa, sonra da ilgililere dönüp emir verdi:
"Bu casusa istediği her sey gösterilsin, sorduğu her şeye doğru cevap verilsin!"
Söylenenler yapıldı ve Alman subayı adeta misafir olarak ağırlandı Osmanlı ordugahını baştan başa dolaşan casus subay gördükleri karşısında hayretini gizleyemiyordu. İşi bittikten sonra tekrar huzura çıkarılınca
İbrahim Paşa'ya da durumu anlattı. İbrahim Paşa gülerek elini uzattı ve onu yolcu etti
"Haydi git, gördüklerini kralına anlat!"
Osmanlıların kendi güçlerinden ne kadar emin olduklarını gösteren güzel bir örnek, değil mi?
Öyle bir örnek ki, dünyada eşi ve benzeri ne görüldü, nede görülecek!
İşte büyük ordu, işte büyük devlet ve işte büyük devlet adamları.
0 yorum:
Yorum Gönder